Kapılar yüzyıllardır insanlık tarafından gelişmişliğin, medeniyetlerin simgesi olarak görülmüştür. Bu yazımızda dünyadan ve Türkiye’ den tarihe tanıklık etmiş, medeniyetlerin izlerini üzerlerinde barındıran kapıları inceledik.

ASLAN KAPISI – YUNANİSTAN

Mycenae (Miken) Medeniyeti’ nin en ikonik anıtlarından biri olan Aslan Kapısı, MÖ 13. yüzyılın ortalarında, kalenin ana kapısı olarak inşa edilmiştir. Mycenae’ deki Aslan Kapısı’nın savunmacı bir yapı olduğu düşünülmektedir. İyi korunmuş şehir kalesine girmek için Aslan Kapısı’ndan geçmek gerekiyordu. Her biri yaklaşık yirmi ton ağırlığında ve dört adet monolitik bloktan yapılmış bu kapı, taş kayalar amigdalitinden oluşmaktadır. Aslanlar o zaman için, Avrupa’da çok yaygın bir hanedan sembolüydü. Birçok kraliyet hanedanı, kollarındaki aslan imajlarıyla gurur duymaktaydı. Bazı varsayımlara göre ise aslanlar, Mycenae’nin egemen hanedanlarından birinin simgesi olarak düşünülmektedir. 

HADRİAN KAPISI – TÜRKİYE

Üç Kapılar olarak da adlandırılan Hadrian Kapısı, Antalya’nın görkemli yapıtlarından biridir. Attaleia’da İmparator Hadrian’ ın ziyaretini anmak için MS. 130 yılında inşa edilmiștir. Üç gözlü olan kapının Latince bir kitabesi vardır. Korint üslubunda süslü mermer sütunlardan, kapının üzerinde yer alan, imparator ve ailesinin heykellerinden günümüze sadece kitabe kalabilmiştir.  Antalya’daki en iyi korunmuş yapılar arasında bulunan Hadrian Kapısı, Pamfiya’nın en güzel kapısı olarak nitelendirilmektedir. 

İŞTAR KAPISI – IRAK

İştar Kapısı, bugünkü Irak’ta bulunan Antik Babil kentinin surları üzerinde, Babil Kralı II. Nebukadnezar tarafından Tanrıça İştar adına yapılmıştır. “Tören Yolu” denen ana caddeye açılan, bir iç avlu ile ayrılmış iki anıtsal girişten oluşan, tuğladan yapılmış dev boyutlu kapıdır. Kapıya bağlanan tören yolunun en az 800 metre uzunluğunda olduğu saptanmıştır. Tören Yolu´nun duvarlarına şehrin güvenliğini sağlamak için mazgallı kuleler eklidir. Iştar Kapısı’nda ve tören yolunda her yıl başlamakta olan tarım yılını kutlamak için bir geçit töreni yapılmaktaymış. MÖ.  575’te Yeni Babil Devleti’nin başkenti Babil’in iç ve dış sur duvarlarını birleştiren, kentin sekizinci kapısı olarak inşa edilmiştir. 

TAÇ KAPILARI – TÜRKİYE

Türk mimarisinde ilk bakışın yarattığı etkinin farkındalığıyla cephe çok önemsenmiştir. Üzerinde yoğun süsleme, yazı kuşakları ve küçük mimari öğeler bulunan taç kapı adeta bir açık hava heykeli görünümündedir. Taç kapılarda bulunan geometrik düzen birbirinden geçme tarzında örülen düğümler ve şeritler halindedir. Bu düğümler etrafını sarmaladıkları kemerin tepe kısmında bir ilmekle birbirine bağlanır. Kapalı geometrik şekiller, yıldız sistemleri olarak adlandırılan kurgu, sekizgenler sonsuzluk anlayışının ve döngüselliğin bir ifadesi olmuştur. Anadolu Türk mimarisinde öne çıkan medreselerin taç kapıları; Sivas Gök Medrese, Sivas Çifte Minareli Medrese, Erzurum Çifte Minareli Medrese, Erzurum Yakutiye Medresesi, Konya Sırçalı Medrese, Konya Karatay Medresesi, Konya İnce Minareli Medrese, Kırşehir Cacabey Medresesi olarak bilinmektedir.

CHENG-ENG KAPISI – TAYVAN

Kuzey Kapısı, Zhongxiao Batı Yolu, Yanping Kuzey Yolu, Zhonghua Yolu, Yanping Güney Yolu ve Zhongzheng Bölgesi’ndeki Bo’ai Yolu’nun kesişim noktasında yer almaktadır. Qing Hanedanlığı’nda olduğu gibi kalan tek şey ve Taipei’deki devlet tarafından belirlenen en değerli tarihi yerlerden biridir. Cheng’en Kapısı “göklerin lütfunu miras almak” anlamına gelmektedir. Taipei şehrindeki Kuzey Kapısı, Dadaocheng’e önemli bir kapı görevi görmüştür. Taipei City’ye girmek ve çıkmak için Cheng-en Gate’i kullanırlardı. Kuzey Kapısı’nın iki katlı kalesi, oldukça korunan bir kale şeklinde sağlam duvarlarla çevrilidir. Gözetleme ve savunma nedenlerinden ötürü kalenin önündeki ve arkasındaki kare ve yuvarlak şekilli pencere açıklıkları bulunmaktadır.  Kuzey Kapısı’nın başlangıcında, dışarıda “urn city” veya Çince’de “Wong Cheng” olarak adlandırılan küçük bir muhafaza vardır. 

BAB BOUJLOUD KAPISI – FAS

Medina’ nın ana girişi, aynı zamanda Bou Inania Medresesi’ nin ve Sidi Lazaz Camii’ nin  minarelerinin kesildiği yerdir. Almohadlar döneminde 13.yüzyılda ve Hispano-moresk stilde yapılmıştır. Fas’ın Fransız mandası altında bulunduğu dönemde, 1913 yılında inşa edilen şehrin en yeni kapısıdır. Mimari açıdan zengin bir görünüme sahip kapıyı kuşbakışı görmek içinse Borj Nord, kentteki en iyi noktalardan biridir. 16. yüzyılın sonlarında kontrol amaçlı inşa edilen kale, askeri amacı dışında geçmişte hapishane ve yasama binası olarak da kullanılmıştır. İki yüzü Kuzey Afrika ekolü olan Mağribi mimarisiyle inşa edilen kapı, mavi ve yeşil mozaiklerle çevrilidir. 

DELHİ KAPISI – HİNDİSTAN

Bu kapı, Lahor’un on üç kapısından biridir. Lahor şehri çevresindeki kapılar, 1600’lerin ortasında  3. Babür İmparatoru Ekber tarafından yaptırılmıştır. Delhi Kapısı, tarihi duvarlı şehir (Eski) Delhi veya Shahjahanabad’daki güney kapısıdır. Kapı, Yeni Delhi şehrini eski duvarlı Delhi şehri ile bağlar. Yolun ortasında, Netaji Subhash Chandra Yolu’nun (veya Netaji Subhash Marg) sonunda, Daryaganj’ın kenarında durmaktadır. İmparator bu kapıyı dua için Jama Mescidi’ne gitmek için kullanırmış. Delhi’nin yedinci şehri Shahjahanabad’ı çevreleyen moloz taştan yapılmış yüksek kale duvarlarının bir parçası olarak inşa edilmiştir.

Sosyal Medya

Bizleri yakından takip edebilirsiniz.